DUYURU (Hukuki İşlemler)
Özü: Anonim Şirketlerde Pay Senedi Basımı ve Vergisel Avantajları
Anonim şirketlerde pay, sermaye şirketinin esas sermayesinin belirli bir oranını temsil eden ve ortaklık paylarını simgeleyen bir unsurdur. Pay senetleri ise, bu payı temsil eden ve payın tedavülünü sağlayan menkul kıymetler olarak tanımlanmaktadır. Payın kıymetli evrak niteliğindeki senetlere bağlanması, senedin türüne bağlı olarak paya tedavül olanağı sağlar ve pay senedinin devrinde ise kolaylık sunmasının yanı sıra belirli şartlar altında vergisel avantajlar da sunar. Bu hukuk bültenimizde Anonim Şirketlerde Pay Senedi Basımı ve Vergisel Avantajları konusu değerlendirilmektedir.
Pay Senedi
Anonim şirketlerin belirgin özelliklerinden biri, sermaye paylarının, limited şirketlere kıyasla noter veya ticaret siciline tescil zorunluluğu gibi hem zaman alıcı hem de maliyetli süreçlere ihtiyaç duymadan ve şekil şartı aranmaksızın kolayca devredilebilmesidir. Limited şirketlerde pay devri için noter huzurunda imzalanmış pay devri sözleşmesi, genel kurul kararı ve sonrasında ticaret sicilinde tescil ve ilan gerekmekteyken, anonim şirketlerde nama yazılı payların devri, bu payların senede bağlanmış olması durumunda, ciro edilip devredilmesiyle birlikte kolaylıkla sağlanır. Hamiline yazılı payların devrinde ise, alıcıya senetlerin teslim edilmesi ve devrin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirilmesi ile gerçekleşir. Bu bildirim yapılmadığı takdirde, hamiline yazılı pay senedine sahip olan pay sahipleri, Türk Ticaret Kanunundan (TTK) doğan paya bağlı haklarını gerekli bildirim yapılıncaya kadar kullanamayacaktır. Dolayısıyla, hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, zilyetliğin devri ile payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşu’na yapılacak bildirimle hüküm ifade edecektir.
Pay sahipleri, basılı pay senetlerini ciro ederek pay devir işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirebilir ve bu süreçler rahatlıkla takip edilebilmektedir. Basılı pay senetlerinin devri durumunda, pay devir sözleşmesi yapma zorunluluğu ortadan kalkmaktadır. Ayrıca, pay senetleri şirketlerin kurumsallaşmasına da katkı sağlamaktadır.
Pay sahipliğini kanıtlamak, paylar üzerindeki hukuki işlemleri kolaylaştırmak ve vergisel avantajlardan faydalanmak amacıyla sahip olunan payları temsil eden pay senetleri bastırılmaktadır. Senede bağlanmış ve bağlanmamış paylar arasında hakların miktarı, muhtevası veya sınırları açısından bir fark bulunmamaktadır.
Bir anonim şirket, pay senedi çıkarıp çıkarmama hususunda serbesttir. Ancak aşağıda belirtilen durumlarda şirketin pay senedi çıkarması zorunludur:
– TTK’nın 486. maddesinin ikinci fıkrasına göre, bedeli tamamen ödenmiş hamiline yazılı pay senetlerinin, bedellerinin tam olarak ödendiği tarihten itibaren 3 ay içinde yönetim kurulunca bastırılıp pay sahiplerine dağıtılması zorunludur. Bedelleri tam olarak ödenmemiş paylar için hamiline yazılı pay senedi çıkarılamaz; bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir; ayrıca internet sitesi açma yükümlülüğü olan şirketlerde internet sitesine konulur. Tescilden önce pay senedi çıkaran kişi, bu durumdan doğacak zararlardan sorumlu olacaktır.
– Nama yazılı pay senetlerinin, azlığın (sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahipleri) talep etmesi halinde bastırılması zorunludur. Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır. Bu hüküm, pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılmasına olanak tanımaktadır. Ancak literatürde, ilmühaberin yalnızca hamiline yazılı paylar için çıkarılabileceği ve nama yazılı paylar için çıkarılamayacağına dair farklı görüşler bulunmaktadır. Buna göre pay devrinin ilmühaber ile gerçekleştirilmesi durumunda mali açıdan oluşabilecek tutarsız uygulamalardan ötürü vergisel riskin devam etme olasılığı da göz ardında bulundurulmalıdır.
– TTK’nın 487’nci maddesine göre, pay senetlerinde; şirketin ünvanı, sermaye tutarı, kuruluş tarihi, bu tarihteki sermaye tutarı, çıkarılan pay senedinin tertibi, tescil tarihi, senedin türü ve itibari değeri ile kaç payı içerdiği belirtilmeli ve şirket adına imza atma yetkisi bulunan en az iki kişi tarafından imzalanmış olmalıdır. Şirkette temsil ve ilzama yalnızca bir kişi bulunması durumunda, pay senedi yalnızca bu kişi tarafından imzalanabilir. Bastırılacak senetlerde sahtekarlığı önleyici güvenlik önlemlerinin uygulanması gerekmektedir. Nama yazılı pay senetlerinin ayrıca; sahiplerinin adı ve soyadını veya ticaret ünvanını, yerleşim yerini, pay senedi bedelinin ödenmiş olan miktarını da kapsaması gerekir. Bu senetler şirketin pay defterine kaydolunmaktadır.
– Pay senedi basımı için yasal olarak herhangi bir kuruluştan izin alınması veya başvuru yapılması gerekmemektedir; TTK’nın 487’nci maddesinde belirtilen asgari özelliklere uyulması kaydıyla basım şartı konusunda herhangi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Uygulamada, pay senetleri bilgisayar çıktısı şeklinde hazırlanabildiği gibi, matbaa tarafından delikli imza ya da hologram gibi güvenlik önlemleri kullanılarak daha profesyonel bir şekilde basılabilmektedir. Pay senetlerinin matbaa aracılığıyla ve belirtilen güvenlik önlemleri kullanılarak basılması, güvenilirliği artırmaktadır.
Vergisel Avantajları
Anonim şirketlerde pay sahipliği ünvanının kazanılması ve bağlı haklar için pay senedi bastırılması zorunlu değildir. Anonim şirketin tescili ve tüzel kişilik kazanması ile pay sahipliği doğmakta olup, payın senede bağlanması, hakların, borçların ve yükümlerin yapılarında, kullanılmasında ya da ileri sürülmesinde herhangi bir değişiklik sağlamamaktadır. Ancak pay senedi bastırılması, sahibine önemli vergi avantajları sunmaktadır. Limited şirketlerde pay senedi bastırılması anonim şirketlerdeki gibi bir amaca hizmet etmediğinden, vergisel istisnaların limited şirket payları açısından uygulanmadığının altını çizmek gerekir.
Gelir Vergisi Açısından
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendi gereğince, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı kapsamında gelir vergisine tabi tutulmaktadır. Aynı fıkranın birinci bendi uyarınca, ivazsız olarak edinilenler ile tam mükellef kurumlara ait ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan pay senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ise gelir vergisinden muaftır.
Anonim şirketlerde bir gerçek kişinin, hisse senedi şeklinde düzenlenmiş paylarını en az iki yıl süreyle elde tutmuş olması durumunda, bu payların devrinden elde edilen kazanç gelir vergisine tabi olmayacaktır. Vergi avantajından yararlanmak için gerekli olan bu iki yıllık sürenin başlangıcı, anonim şirket pay senetlerinin bastırılmış olmasına bağlıdır. Yani, hisse senetleri basılmadan önce sahip olunan payların devrinde vergi muafiyeti sağlanamaz. Bu nedenle, anonim şirketlerde pay senedi çıkarılması, pay sahiplerinin vergi avantajlarından faydalanabilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
Geçici ilmühaberler de, Gelir Vergisi Kanunu, 232 sayılı Gelir Vergisi Tebliği ve çeşitli özelgelerde, hisse senedi basılmış kadar hisse senediyle eşdeğer kabul edilmektedir. Ancak, bu durumun aksini savunan özelgeler de mevcut olduğundan, risk oluşmaması adına pay senetlerinin mutlaka bastırılması tavsiye edilmektedir.
Kurumlar Vergisi Açısından
5520 sayılı KVK’nın 5/1’nci maddesine göre, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmına istisna uygulanmaktadır. Satıştan doğan kazancın kalan kısmı ise vergilendirilmektedir. İstisnadan yararlanacak olan kazanç tutarı, satışın yapıldığı dönemin hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilerek istisnadan yararlanılır. Anılan istisnadan geçici vergi dönemleri itibarıyla da yararlanılması mümkündür. İştirak hisseleri, hisse senetlerini de kapsayan genel bir kavram olarak değerlendirilmektedir.
Katma Değer Vergisi Açısından
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 17’inci maddesinin 4/g hükmüne göre, hisse senedi teslimleri ile, aynı maddenin 4/r hükmü uyarınca ise kurumların aktifinde en az iki yıl bulunan iştirak hisselerinin satışı ve teslimi KDV’den muaf tutulmaktadır.
Sonuç
Anonim şirketlerde pay senedi basımı zorunlu olmasa da, hem yasal düzenlemeler hem de vergi avantajları yönüyle tercih edilen bir uygulamadır. Pay senetleri, özellikle anonim şirketlerde ortaklık yapısının belgelenmesi ve pay devrinin kolaylaştırılması açısından önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, iki yıl elde tutulan pay senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların vergi muafiyetine tabi olması, pay senedi sahipleri açısından ciddi bir teşvik unsuru oluşturmaktadır. Pay senetlerinin varlığı, şirketin finansal yapısının güçlendirilmesi, pay sahiplerinin haklarının korunması ve vergi yükümlülüklerinin optimize edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, anonim şirketlerin pay senedi çıkarma işlemleri dikkatle yürütülmeli ve mevcut yasal çerçeveye uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Anonim şirketlerde pay devrinde sağlanan kolaylık ve vergisel avantajlardan ötürü ise Limited Şirketlerin, tür değişikliğine giderek fayda sağlamayı değerlendirmesi de önerilmektedir.
Saygılarımla,
Nilsu KAYI – Avukat